Shopping cart

DetayDetay
Araştırma-İnceleme

KÜRESEL ENERJİ TALEBİ 2040’A KADAR %33 ARTACAK

E-Posta :3


  • Uluslararası Enerji Ajansı'nın yayımladığı 2015
    Dünya Enerji Görünümü Raporu'na göre küresel enerji talebinde 2013-2040
    yıllarında üçte bir artış bekleniyor…

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA),
küresel enerji talebinde 2013-2040 yıllarında üçte bir artış bekliyor. IEA
tarafından yayımlanan 2015 Dünya Enerji Görünümü Raporu'na göre, petrol
fiyatları 2020 yılında 80 dolar seviyesine yükselecek. Rapora göre, düşük
petrol fiyatlarının uzun süre devam etmesi tüketicilerin lehine olacak ancak bu
durum aynı zamanda, az sayıdaki düşük maliyetli petrol üreticilerine
bağımlılığı artıracağı için enerji güvenliği kaygılarını ortaya çıkaracak.
Yatırımın düşmesiyle petrol fiyatlarında ani yükselişler olabilecek, küresel
petrol talebi ise 2020 yılına kadar günlük 900 bin varil artışla 2040 yılında
günlük 103.5 milyon varile çıkacak.

Küresel enerji talebinde 2013-
2040 yıllarında üçte bir artış gerçekleşecek, bu artış gelişmekte olan
ülkelerden kaynaklanacak. 2040'ta Hindistan'ın petrol ithalatı Avrupa Birliği
ülkelerini geçecek, Çin'in ithalatı ise ABD'nin 5 katına çıkacak. 2040'ta
Hindistan, Çin'i geçerek en büyük enerji tüketicisi olacak. 

Enerji arzında yenilenebilir
enerji, 2040'a kadar öne çıkacak. Yenilenebilir enerji, 2030'un başlarında
kömürü geçerek elektrik enerjisi üretiminde en büyük kaynak olacak. 2040'a
kadar yenilenebilir enerji kaynaklı elektrik üretimi, Avrupa Birliği ülkelerinde
yüzde 50, Çin ve Japonya'da yüzde 30, ABD ve Hindistan'da ise yüzde 25'e
yükselecek

Alaboyun: Türkiye, Afrika'ya
"güneş" götürüyor

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Ali Rıza Alaboyun, THY sponsorluğunda, Sahraaltı Afrika'ya şimdilik güneş
enerjisiyle çalışan 100 modül kuracaklarını açıkladı. AA muhabirinin G20
Zirvesi'ne ilişkin sorularını yanıtlayan Alaboyun, bu yıl Türkiye'nin ev
sahipliğinde düzenlenen G20 Zirvesi kapsamında ilk defa enerji bakanları
toplantısının bu yıl yapıldığını ve zirvenin enerji alanındaki temasının
Sahraaltı Afrika ülkelerinde enerjiye erişimin sağlanması olarak
belirlediklerini söyledi. Alaboyun, "Orada 1.3 milyar insan yaşıyor. Bunun 900
milyonu elektriği görmemiş, kullanamıyor. Ben şahsım adına her insanın suya ve
enerjiye erişim hakkı olduğuna inanıyorum. Burada dünya entegrasyona gidiyorsa,
bizim 500- 600
kilometre altımızda Afrika'da insanlar suya ve enerjiye
erişemiyorsa oturup düşünmemiz lazım" dedi. 

G20'ye insani bakıyoruz 

Gelişmiş ülkelerin bu
bölgelerdeki problemlerin çözümü için adım atması gerektiğine işaret eden
Alaboyun, "Biz G20'ye insani bakıyoruz. Bakanlık olarak THY sponsorluğunda,
Sahraaltı Afrika'ya şimdilik güneş enerjisiyle çalışan 100 modül kuracağız. O
modüller gündüz aldığı güneşi pilde depolayacak, enerji gece kullanılabilecek.
Şu an Nijer'e iki tane gönderdik. G20'den önce de 10-15 tane daha bu bölgeye
kurmak istiyoruz. Bu bölgede küçük ama aslında büyük bir adım attığımızı
düşünüyorum" dedi. Gönderilecek güneş modüllerinin sağlık merkezlerine kurulacağına
işaret eden Alaboyun, böylelikle aşı dolaplarının sağlıklı çalışabileceğini ve
modüllerin bu merkezlerin içinin enerjilendirilmesinde yardımcı olacağını
söyledi.

Elektrik yatırımları 3 bin
megavatı aştı

Türkiye'de bu yılın 10 aylık
döneminde devreye alınan lisanslı elektrik santrallerinin kurulu gücü 3 bin 296
megavata ulaştı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerinden derlenen
bilgilere göre, bu yılın Ocak-Ekim 2015 döneminde işletmeye alınan 175 ilave
santralle birlikte toplam kurulu güçse 72 bin 456 megavatı buldu. Bu yılın 10
aylık döneminde yapılan elektrik yatırımlarına en büyük katkı, bin 993
megavatla hidroelektrik santrallerden geldi. Söz konusu dönemde yatırımların
628.5 megavatı rüzgar enerjisi santrallerinden oluşurken, termik santrallerde
431.5 megavat devreye alındı. Ocak-Ekim 2015 döneminde çöp, biyokütle, atık ısı
ve jeotermal santrallerindeyse devreye giren kurulu güç yaklaşık 243 megavat
oldu. Geçen yıl ocak-ekim döneminde devreye alınan elektrik santrallerinin
kurulu gücü yaklaşık 5 bin 184 megavat hesaplanmıştı.

"TANAP, Türkiye'nin enerji
güvenliğinde şimdi daha değerli"

Hazar Strateji Enstitüsü Uzmanı
Prof. Dr. Mübariz Hasanov, Türkiye'nin, Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı
Projesi (TANAP) ve benzeri alternatif projelerle elini güçlendirmesi
gerektiğini belirterek, "İran ve Rusya'nın vanaları kapatmayı tehdit olarak
kullanamaması için TANAP, Türkiye'nin enerji güvenliğinde şimdi daha değerli"
dedi. Hasanov, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye ile Rusya arasında son
zamanlarda yaşanan politik görüş farklılıklarının kış ayları yaklaşırken daha
da ön plana çıkmaya başladığını, Rusya'nın, kendisini güvenli tedarikçi
gösterse de bu konuda sicilinin pek parlak olmadığını söyledi. İran'ın da bu
konuda sabıkalı olduğunu ve Türkiye'nin tatsız deneyimler yaşandığını dile
getiren Hasanov, "İran, çeşitli sebeplerle vanalarını kapattı. Rusya'nın da
artan gerilim ortamında bunu yapmamasının garantisi yok" ifadelerini
kullandı.

TANAP'ın temeli atıldı

TANAP, Türkiye'nin sigortası
olmaya aday 

Türkiye'nin üçüncü büyük
tedarikçisi Azerbaycan'ın doğalgazda Rusya'ya bağımlılığı azaltmaya aday
olduğunu belirten Hasanov, Türkiye'nin 2026 sonrasında TANAP hattından yıllık
21 bcm gaz temin etme hakkına sahip olacağını vurguladı. Hasanov, şunları
söyledi: "Bu da Türkiye'nin yıllık toplam tüketiminin yaklaşık olarak yüzde
30'unun TANAP ile karşılanabileceği anlamına geliyor. Yani TANAP, 2026
sonrasında Türkiye'nin yıllık toplam tüketiminin yaklaşık yüzde 30'unu
karşılayabilecek. Türkiye'nin ilave ihtiyaç duyduğu ithal kapasitesinin
tamamına yakın kısmı buradan sağlanacak ve ülkenin doğalgazda enerji güvenliği
teminat altına alınacak. Altını çizerek tekrar söylüyorum; Türkiye, TANAP ve
benzeri alternatif projelerle elini güçlendirmeli. İran ve Rusya'nın vanaları
kapatmayı tehdit olarak kullanamaması için TANAP, Türkiye'nin enerji
güvenliğinde şimdi daha değerli. Öte yandan Türkiye'nin burada eli düşünüldüğü
kadar da güçsüz değil. Türkiye, Rusya'nın Almanya'dan sonra en büyük 2.
doğalgaz pazarı. Avrupa pazarının Rusya'ya bağımlılığı azalırken, petrol fi
yatları da bu seviyelere gerilemişken, Rusya ikinci büyük pazarını kaybetmek
ister mi?"

DETAY HABER
11.11.2015

Bir yorum bırakın

E-posta adresiniz yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir.

İlgili İçerikler