Shopping cart

DetayDetay
Nakliye İhaleleri

MERKEZ BANKASI 2017 ENFLASYON TAHMİNİNİ YÜZDE 8’E ÇIKARDI

E-Posta :1



  • Türkiye
    Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, "Enflasyonun 2017
    yılında yüzde 8 olarak gerçekleşeceğini, 2018 yılında ise yüzde 6'ya geriledikten
    sonra, 2019 yılında yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını öngörüyoruz"
    dedi…
   

Türkiye
Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Çetinkaya, 2017 yılının 1'inci Enflasyon
Raporunu düzenlenen basın toplantısında açıkladı. Raporla ilgili bir sunum
yapan Çetinkaya, küresel iktisadi görünüme değinerek başladığı konuşmasında
"2016 yılı Kasım ayında gerçekleşen ABD seçimleri sonrasında küresel
ekonomiye ilişkin belirsizlikler artarak devam etti. ABD'de destekleyici maliye
politikasıyla büyümenin ivme kazanacağı ve FED'in para politikasını
öngörülenden daha hızlı sıkılaştıracağı beklentileri güçlendi. Bu gelişmelere
bağlı olarak yılın son çeyreğinde gelişmiş ülke faiz oranlarında artışlar
yaşandı ve ABD Doları değer kazandı. Söz konusu gelişmeler Kasım ayından
itibaren sermaye akımlarını gelişmiş ülkelere yönelmesine yol açtı. Yurtiçi
iktisadi görünüme baktığımızda küresel piyasalarda yaşanan oynaklığın yanı sıra
jeopolitik gelişmeler ve belirsizlikler 2016'nın 4'üncü çeyreğinde yurtiçi
finansal piyasalarda dalgalı bir seyir izlenmesine neden oldu. Türkiye döviz
kuru ve piyasa faizlerinde diğer gelişmekte olan ülkelerden olumsuz ayrıştı. Bu
dönemde diğer gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye'den de portföy
çıkışları yaşandı ve tahvil piyasasındaki çıkışlar hisse senedi piyasasına göre
daha belirgin oldu" diye konuştu.


"İç talep göreli olarak daha zayıf seyrediyor"

Çetinkaya, konuşmasına şöyle devam etti:
"Finansal sistemi destekleyici makro ihtiyati politikalar Türikye
Cumhuriyeti Merkez Bankası olarak aldığımız likidite tedbirlerinin gecikmeli
etkileri ve kamu teşvikleri sayesinde son aylarda kredi kullanımında toparlanma
eğilimi gözledik. 2016 yılının son çeyreğinde tüketici kredileri ve Türk Lirası
cinsinden ticari kredilerdeki canlanmanın etkisiyle kredi büyümesindeki ılımlı
artış devam etti. Ayrıca işletmelere yönelik kamu kredi destekleri sayesinde
bankalar küçük ve orta ölçekli işletmelere kredi kullanımlarını arttırırken
kredi faizleri de düşme eğilimi gösterdi. 2016 yılı sonunda tüketici enflasyonu
Türk Lirasındaki değer kaybı vergi ayarlamaları ve gıda fiyatlarındaki kısmi
yükselişin etkisiyle bir önceki çeyreğe göre artarak yüzde 8,53 oldu. İktisadi
faaliyet yılın 3'üncü çeyreğinde Ekim enflasyon raporunda çizdiğimiz görünümle
uyumlu olarak dönemlik bazda daralırken mevcut göstergeler 4'üncü çeyrekte ana
eğilimde ılımlı bir toparlanmaya işaret etmekte. İç talep göreli olarak daha
zayıf seyrediyor. Ancak AB ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki
olumlu etkisi sürüyor. Alınan destekleyici teşvik ve tedbirlerin katkısıyla
iktisadi faaliyetteki ılımlı toparlanma eğiliminin devam etmesini bekliyoruz.
Cari denge tarafındaysa emtia fiyatlarının olumlu etkisini önümüzdeki dönemlerde
kademeli olarak azalacağını ancak net mal ihracatındaki toparlanmayla
iyileşmenin devam edeceğini değerlendiriyoruz. 2016 yılında enflasyon
görünümüne karşı sıkı, döviz likiditesinde dengeleyici ve finansal istikrarı
destekleyici politika duruşumuzu koruduk. 2016 Mart- Eylül ayları arasında para
politikasında sadeleşme sürecine devam ettik. Bu doğrultuda koridorun üst
bandını Mart- Eylül 2016 döneminde ölçülü ve temkinli adım atmak suretiyle
azalttık."


" 2016 yılında yaşanan birçok önemli şoka rağmen sadeleşme yönündeki
adımlarımıza yıl boyunca devam ettik"

"2016 Ekim ayına gelindiğinde toplam talepteki yavaşlama, çekirdek
enflasyondaki kademeli düşüşü desteklemekle birlikte döviz kuru ve diğer
maliyet unsurlarındaki gelişmeler enflasyon görünümündeki iyileşmeyi
sınırladı" diyen Çetinkaya, "Para politikasındaki temkinli duruşun
korunmasını gerektirdi. Bu çerçevede Ekim ayında politika faiz oranlarını sabit
tuttuk. Kasım ayında ise küresel belirsizliklerdeki artış, yüksek oynaklıklara
bağlı olarak gerçekleşen döviz kuru hareketlerinin enflasyon beklentilerini ve
fiyatlama davranışlarını bozmasını engellemek amacıyla bir miktar parasal
sıkılaştırma gerçekleştirerek marjinal fonlama faizini 25 baz puan, bir hafta
vadeli repo ihale faiz oranını ise 50 baz puan yükselttik. Aralık ayında toplam
talep gelişmelerinin enflasyon görünümü üzerindeki etkilerini takip edebilmek
amacıyla bu ay Aralık ayı toplantısında faiz oranlarında değişiklik yapmadık.
2016 yılında yaşanan birçok önemli şoka rağmen sadeleşme yönündeki adımlarımıza
yıl boyunca devam ettik. Bu adımlar para politikasında her iki yönde de
gerçekleşti. Yılın özellikle ilk yarısında faiz koridorunun üst bandında
indirimler gerçekleştirilirken Kasım ayında 2008 yılından bu yana ilk kez
konvansiyonel bir sıklaştırma adımı attık. 2017 yılının Ocak ayındaysa makro
çerçeve ve iktisadi temeller değişmediği halde döviz piyasasında gözlenen aşırı
hareketlilik karşısında dinamik ve farklı likidite araçlarını da içeren bir
sıkılaştırma çerçevesini uygulamaya koyduk. Sade bir politika çerçevesi aktarım
mekanizmasının etkinliğini arttırırken bu tip dinamik tepkileri
dışlamamaktadır. Bu çerçevede 12 Ocak 2017 tarihinden bu yana bir hafta vadeli
repo ihalelerine ara verdik. 16 Ocak'tan itibaren marjinal fonlamanında sınırlandırılmasının
etkisiyle gerekli görülen günlerde sistemin fonlama ihtiyacının bir kısmını geç
likidite penceresi borç verme faiz oranından karşılamaktayız. Söz konusu
uygulamalarımızın etkisiyle ağırlıklı ortalama fonlama faizimiz de ve BİST
bankalar arası gecelik repo faizinde belirgin bir artış gözlendi. Ayrıca TL ve
döviz likiditesi yönetimindeki esnekliği ve araç çeşitliliğini arttırmak üzere
17 Ocak'ta Türk Lirası depoları karşılığı döviz depoları piyasasını açtık. 24
Ocak tarihindeki Para Politikası Kurulu Toplantısındaysa döviz kurlarında
gözlenen aşırı hareketliliğin etkisiyle enflasyon görünümünde oluşturulabilecek
bozulmayı sınırlamak amacıyla parasal sıkılaştırmanın güçlendirilmesine karar
verdik. Bu çerçevede marjinal fonlama faizini 75 baz puan arttırarak yüzde
9,25'e geç likidite penceresi borç verme faizini ise 100 baz puan arttırarak
yüzde 11'e yükselttik" açıklamasında bulundu.


"Döviz piyasasında iktisadi temellerle uyumlu olmayan sağlıksız fiyat
oluşumları gözlenmesi halinde likidite araçlarıyla gerekli tedbirleri
alacağız"

Uyguladıkları politikaların piyasaya yansımalarını yakından takip ettiklerini
dile getiren Çetinkaya, şu ifadeleri kaydetti:

"Merkez Bankası olarak fiyat istikrarı temel amacımız doğrultusunda
elimizdeki bütün araçları kullanmaya devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemde para
politikası kararları enflasyon görünümüne bağlı olacak. Enflasyon beklentileri
fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeleri
yakından izleyerek ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma
yapabileceğiz. Ayrıca döviz piyasasında iktisadi temellerle uyumlu olmayan
sağlıksız fiyat oluşumları gözlenmesi halinde likidite araçlarıyla gerekli
tedbirleri alacağız. Finansal sistemi destekleyici makro ihtiyati politikalar
aldığımız likidite tedbirlerinin gecikmeli etkileri ve kamu teşvikleri
sayesinde finansal olmayan kesime kullandırılan kredilerin yıllık büyüme oranı
da 2016 yılının son çeyreğinde ılımlı bir artış eğilimi gözlendi. Kredilerin
alt derecelerine baktığımızda söz konusu dönemde ticari kredilerin TL krediler
kaynaklı olarak sınırlı bir oranda arttığını, tüketici güvenindeki kısmi
toparlanma ve yapılan düzenlemelerin gecikmeli etkileriyle tüketici
kredilerindeki artış eğilimin güçlenerek devam ettiğini görüyoruz. Tüketici
kredilerinin alt kalemlerine baktığımızda artışın genele yayıldığı görülmekte.
Önceki dönemlerde kredilerin mevduat faizlerinde görülen düşüş eğilimi yurt içi
ve yurt dışı finansman koşullarındaki sıkılaşmanın etkisiyle 2016 yılının son
çeyreğinde duraksadı ve kredi koşullarındaki sıkılık devam etti. Öte yandan
küçük ve orta ölçekli işletmelere verilen TL kredi faizleri yılın çeyreğindeki
destekleyici kamu politikalarının etkisiyle geriledi."
 



 

DETAY HABER

31.01.2017 

Bir yorum bırakın

E-posta adresiniz yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir.

İlgili İçerikler