Ekonomi
Bakanı Nihat Zeybekci, "2017 yılındaki hedeflerimizle ilgili enflasyonu
yüzde 7 seviyelerinde tutma amacı içinde olacağız" dedi…
AK Parti
Denizli İl Başkanlığında yapılan değerlendirme toplantısına Ekonomi Bakanı
Nihat Zeybekci, AK Parti Denizli İl Başkanı Necip Filiz, Denizli Büyükşehir
Belediye Başkanı Osman Zolan, Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin,
Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, partililer ve gazeteciler
katıldı.
İl başkanlığı toplantı salonunda yapılan 2016 yılı ekonomik değerlendirme
toplasında, Türkiye olarak tarihin en büyük kredi imkanlarını ve fırsatlarını
sunduklarını belirten Zeybekci, Türkiye'de 250 milyar TL'lik bir kredi ve
finansman imkanın kobilere, üretici ve sanayicilere sunduklarını kaydetti.
Enflasyonun 2013 yılında yüzde 6 seviyesine indiğini, 2017 yılında ise yüzde 7
seviyesine çekme hedefinde olduklarını söyledi. Türkiye'nin yüzde 4 büyüme
göstermesinin yerinde sayma değil, geriye gitme olduğunu belirten Zeybekci, "
Küresel büyüme eğer yüzde 2 ise, ekonomik ticaret yaklaşık 4.5'in üzerindeydi.
2016 yılı sonunda yüzde 1.6 sevilerini göreceğiz. Bütün bunlara rağmen,
etrafımızdaki ateş çemberine rağmen, 2015 Kasım'da Rusya ile yaşadığımız o
krize rağmen, Irak'taki, Suriye'deki ateş çemberine rağmen, Türkiye 2016
yılının ilk üç çeyreğinde yüzde 2.2 seviyesinde büyüdü. Üçüncü çeyrekteki beklentimiz
bu yöndeydi, eksi yönündeydi. Ama yeni hesaplama yöntemi ile hesap itibariyle
biraz farklı çıktı" diye konuştu.
Ekonomik büyüme ilgili konuşmasına devam eden Bakan Zeybekci, "2016 yılının son
çeyreğinde, yani Ekim Kasım Aralık aylarında gördüğümüz ve görmeye devam
edeceğimiz ihracattaki toparlanma ve yükselme yüzde 8'ler, yüzde 9'lar
seviyesinde artık yükselmeleri konuşuyoruz, Kasım ayında, Ekim ayında yüzde
3'tü ki, Aralık ayında yüzde 8 -9 seviyesindedir. Önümüzdeki Pazartesi-Salı
günü daha sağlıklı bir durumla, yüzde 10 civarında bir büyümeyi göreceğiz.
İhracatın büyümeyi yukarıya çekmesiyle, ihracat büyümeye artı katkı sağlayacak.
İlk üç çeyrekteki ihracatın ekonomik büyümeye verdiği katkı eksiydi. Şimdi ilk
defa artı katkı verecek ve 2016 yılında Türkiye olarak büyümede artı hedef ve
beklenti içindeyiz. İnşallah hedefimize ulaşacağız. Yüzde 3.2 hedefle orta
vadeli programın üzerinde bir büyümeyle 2016 yılını kapatacağız. 2017 yılında
yüzde 4.4'lük orta vadeli büyüme hedefimiz var, 2016 yılı sonu itibariyle.
Türkiye'nin büyümesini yüzde 4.4'ün biraz daha üzerinde olacağını ön görüyoruz"
açıklamasını yaptı.
TL'nin değeri ile ilgili spekülatif hareketler ve açıklamaların yapıldığını
belirten Zeybekci, dolar satarak TL'nin değer kazandırılmasını yanlış
bulduklarını ve buna karşı çıktıklarını söyledi. Müdahalenin yanlış olduğunu
söylediklerini aktaran Zeybekci, piyasanın kendi dinamiği içinde bunu yola
sokacağını açıkladıklarını söyledi.
TL'nin değer kazanması ile ilgili de konuşan Zeybekci, "Toplam 430 milyar dolar
civarındaki ihracatımızın yüzde 10'nun bir kısmını biz milli paramızla
yapabilir hale gelirsek, Türkiye'nin cari açık finansmanı ile ilgili problemi
tamamen ortadan kalkacaktır. Çünkü Türk Lirası o kadarlık bir bölümle rezerv
para fonksiyonunu kazanacak" dedi.
Kamu yatırımlarının yüzde 30 oranında artacağını belirten Zeybekci, "17-25
Aralık döneminden sonra Türkiye olarak, gelmiş nokta itibariyle, şuanda 2016
yılı Kasım ayı itibariyle, 2016 yılı başında yüzde 9.58'den yüzde 7'ye kadar
geriledik. Önümüzdeki dönemle ilgili, önümüzdeki hedefle ilgili, 2017 yılındaki
hedeflerimizle ilgili enflasyonu yüzde 7 seviyelerinde tutma amacı içinde
olacağız" şeklinde konuştu.
Türkiye'de iş gücüne katılımı anlatarak konuşmasına devam eden Zeybekci,
"Türkiye son 5 yılda, 6 yılda iş gücüne katılım yüzde 44'ten yüzde 53 oranına
yaklaştı. Yani 15 yaş ile çalışabilir 65 yaş arasındaki insanlarımızın yüzde
44'ü ben iş istiyorum. piyasadayım iş istiyorum derken, bu ay itibariyle yüzde
52,8'e çıktı. bugüne kadar işgücü piyasasına girmeyen, bu artma ev
hanımlarımızdan kaynaklanıyor ki, biz bundan son derece memnunuz, ve kırdan
kente göç de kaynaklanan da başka bir şeydir. Bu son derece normaldir"
ifadelerini kullandı.
2017 yılının ekonomik anlamda bir şahlanma olacağını kaydeden Zeybekci, "2015
yılı Mayıs ayında milli paralarla ilgili, kur ile ilgili hareketlilik yaşandı.
Türk Lirası 2015 yılı Mayıs sonuna kadar ayın şekilde geldi. Yani bir Kanada
Doları, bir Japon Yeni, bir İsviçre Frangı, yani Euro Dolar karşısında ne
kaybetti ise, Türk Lirası aynı şekilde hatta birazcık daha iyi bir performans
gösterdi. Ama bizim 2015 yılı 7 Haziran seçimlerinden sonra hızlı bir şekilde
ayrışmamız oluştu. Bu da istikrar ile ilgili endişeler, Türkiye'deki siyasi
istikrar, siyasi istikrarın Türkiye'deki gelecek ile ilgili beklentilerdeki
belirsizlikle ilgili kaygılar, bu son derece normaldir. Kontrol edilemez bir
şey yoktur" diye kaydetti.
Gelecekle ilgili beklentilerin olumsuz olmadığını aktaran Zeybekci, "Önümüzdeki
süreçle ilgili beklentilerimiz olumsuz değil. Yani Türk Lirasının bu kadar
değer kaybetmesi, ekonomiye etkilere olmaz mı, olur tabi ki. Fiyatların
artmasına sebep olur, vatandaşımızın ithala dayalı bir hammadde ile oluşan,
Türkiye'de enflasyon kaynaklı bir sıkıntısı olur. Ama kalıcı bir zarar
bırakmaz. Çünkü bu bir süreçtir" açıklamasını yaptı.
Son olarak TMSF'ye devredilen şirketlerle ilgili konuşan Zeybekci, "Tabi bu 15
temmuz meselesiyle yaşanan bu terör girişiminde bazı olağanüstü hal, teröre
bulaşmış şirketlerin milli güvenliğimiz açısından, o şirketin bu süreci sağlam
bir şekilde atlatması durumunda, kayyım atamalarının ve şirketlerin TMSF'ye
devretmesinin ekonomik anlamda biz bunu olumlu görüyoruz. Güvenlik altına
alınıyor. Kırılıp dökülmesin, mağdur olmasın, batmasın, sağdan soldan diğer
finansal saldırılara veya suistimallere, kötü niyetli bazı hareketlere maruz
kalmasın diye güvence altına alıyoruz. Günü geldiğinde bu şirketlerin tekrar
ekonomiye, zaten ekonominin içinde, kendi imkanları, kendi normal halleriyle devamını
sağlayacak" diye belirtti.
DETAY HABER
02.01.2017